Eski Hakem Yahya Diker'den Önemli Açıklama: VAR Uygulamasına Devam!

Gökçe Futbolist dergisi, 7. sayısını yayımladı.
Farklı içerikler sunan futbol dergisi, Uluslararası FIFA kokartına sahip ve birçok derbi maçı yönetmiş hakem Yahya Diker ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.
"FUTBOLU ÇOK SEVİYORDUM"
Hüseyin Gökçe'nin yönelttiği "Hocam, futbol hakemliğine nasıl ve neden başladığınızı kısaca açıklayabilir misiniz?" sorusuna Diker, şu şekilde yanıt verdi:
Denizli'de 1949 yılında dünyaya geldim. Denizli Lisesi'nin son sınıfındayken şehrimizde bir futbol hakemliği kursunun açıldığını öğrendim. Bu kursa kaydoldum çünkü sporu, özellikle futbolu çok seviyordum. Başarıyla kursu tamalayarak belgemi almayı başardım. Maçlarda futbolcular kadar hakemleri de, onların saha içindeki davranışlarını izlemeye başladım. En beğendiğim hakemler arasında Doğan Babacan, Ertuğrul Dilek ve Hilmi Ok yer alıyordu. Bir gün onların yönettiği büyük maçları yöneteceğime inanıyordum. İlk maçımı 1969 yılında yönettim. Önce yardımcı hakem, ardından orta hakem olarak sahada yer aldım.
"ÖĞRETMENLİĞE BAŞLAMADAN ÖNCE HAKEMLİĞE BAŞLADIM"
"Hakemliğe alışmak kolay mıydı? Öğretmenlik yaparken nasıl zaman bulabiliyordunuz?" sorusuna Diker, şu cevabı verdi:
İstanbul'da öğretmenliğe başlamadan önce hakemliğe adım attım. Öğretmen olduğumda ise ikisini de aksatmadan yürütmeye devam ettim. Türk Futbol Federasyonu'na bağlı çalışıyordum ama gerektiğinde, örneğin yurtdışında hakemlik yaptığımda Milli Eğitim'den izinli sayılıyor ve sorun çıkmıyordu. Her iki alan da devlet işi olduğu için sorun yaşamıyorduk. O dönem ödemeler günümüzdeki kadar yüksek değildi ama düzenli olarak alıyorduk.
"İLK YÖNETTİĞİM MAÇ MERSİN İDMAN YURDU - KOCAELİSPOR"
"Yönettiğiniz ilk profesyonel maçı hatırlıyor musunuz?" sorusuna Yahya Diker, şu yanıtı verdi:
Mersin İdmanyurdu – Kocaelispor maçı, orta hakem olarak yönettiğim ilk maçtı. Bu maçı 1980'de Mersin'de gerçekleştirdim.
"1983 YILINDA FIFA KOKARTLI HAKEM OLDUM"
"FIFA kokartlı ilk hakemlerden birisiniz. Bu süreç nasıl gelişti?" sorusuna Diker, şöyle yanıtladı:
Türk Futbol Federasyonu, FIFA'ya teklifte bulunuyor ve FIFA değerlendirme yapıyor. Ben de 1983 yılında FIFA kokartına sahip uluslararası hakem oldum. Mesleğe adım attıktan üç yıl sonra. Yanılmıyorsam ilk uluslararası maçım Gençlerbirliği maçıydı, 1983'te gerçekleşti.
"SON YÖNETTİĞİM DERBİ FENERBAHÇE - GALATASARAY"
"Son derbi maçınız hangisiydi ve sonucunu hatırlıyor musunuz?" sorusuna Diker, şu cevabı verdi:
Birçok derbi maçı yönettim. Son yönettiğim derbi, Fenerbahçe - Galatasaray derbisiydi. 1993 yılında gerçekleşmişti. O maç Spor Yazarları Turnuvası olarak düzenlenmişti ve 2-2 sona erdi. Maçın ilk on dakikasında düdük çaldım, ardından görevi hakem arkadaşım Sabri Çelik'e alkışlar eşliğinde devrettim. Daha sonra bazı özel maçlarda da hakemlik yaptığım oldu.
"ÖRNEK BAŞKANLARDI"
"Son dönem kulüp başkanları sıklıkla konuşuluyor. Takdir ettiğiniz başkanlar kimlerdi?" sorusuna eski hakem şu yanıtı verdi:
Selahattin Beyazıt, en başta aklıma gelen isim. Galatasaray'da 1969-1979 yılları arasında başkanlık yaptı. Faruk Ilgaz, Süleyman Seba ve Özhan Canaydın ise diğer örnek başkanlar. Bunlar oldukça sevilen ve kulüplerine önemli katkılarda bulunan başkanlardı.
"HAKSIZA HAKSIZSIN DERİM"
"Futbol hakemi olmak, olaylara hakem gözüyle bakma alışkanlığı kazandırdı mı? Bir kargaşa ile karşılaştığınızda hakem gibi gözlem yapıp müdahale eder misiniz?" sorusuna Diker, şu şekilde yanıtladı:
Hayatımı saygı, sevgi ve dikkatle geçirdim. Halk arasında yer almadım; örneğin birahaneye bile gitmedim. Adalet ve tarafsızlık ilkelerinden asla ayrılmadım, bu duyguları sürekli geliştirdim. Ayrıca insan olduğumu da unutmamaya özen gösterdim. Sokakta, okulda veya başka bir yerde gördüğüm bir kargaşaya müdahale etme konusuna gelince... Öncelikle, sağduyulu insanların olup olmadığına bakarım. Eğer durumdan anlayabileceklerine inanırsam, müdahale edip onları kenara çekip konuşur, haklı olanı haklı bulur, haksız olanı da haksız gördüğümü belirtirim.
"CESARET EKSİKLERİ GÖZE BATIYOR"
"Günümüzdeki hakemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Çok iyi hakemler olduğu gibi, sıkça hata yapan hakemler de mevcut. Maddi açıdan, geçmişe göre daha iyi koşullar sunulsalar da cesaret ve otorite eksiklikleri dikkat çekiyor. Benim dönemimdeki hakemler, sahada daha hâkim ve otoriterdi; daha cesur kararlar verebiliyorlardı.
"ZORLUK DERECESİNDE FARK YOK"
"Yurtdışında maç yönettiniz, unutamadığınız birini anlatır mısınız?"
Evet, yurtdışında birçok maç yönettim. Zorluk derecelerinin arasında bir fark bulunmuyor. 1983'te İspanya-Malta maçını unutamam; maçın skoru 12-1 İspanya lehine olmuştu. Orta hakem bendim, yardımcı hakemlerim ise Erkan Göksel ve Özcan Oal'di.
"VAR UYGULAMASI DEVAM ETMELİ"
"VAR uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Devam etmeli midir?"
Bence VAR uygulaması devam etmeli ancak sistemsel eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Bunun için Futbol Federasyonu'nun etkin bir şekilde çalışması ve futbolun içinden gelen kişiler tarafından yönetilmesi şart. Mevcut yönetimle bu işler yürütülemez. Şaibeli, tartışmalı ve kötü haberle ilişkilendirilmiş hakemlere görevi vermek doğru değil. En azından belli bir süre için! Yurtdışından VAR hakemi getirmek de gereksiz; bizim hakemlerimizin onlardan hiçbir eksiği bulunmuyor. Ancak hakem seçiminde daha dikkatli ve titiz olunması gerekiyor.